# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدّ۪ينِۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne yusaddikûne biyevmi-ddîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar, hesap ve ceza gününün gerçekliğine inanırlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ceza (ve hesap) gününün doğruluğuna inananlar; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 22,23,24,25,26,27. Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, ceza gününü tasdik eden kimselerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar ki ceza gününü tasdik ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onlarki dîn gününü (ceza' gününü) tasdîk ederler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | ceza (ve hisab) gününün doğruluğuna inananlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onlar ki, dîn (hesab) gününü tasdîk ederler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar ki, hesap gününü tasdik ederler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar ki ceza gününü tasdik ederler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar hesap gününün gerçekliğine inanırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And those who hold to the truth of the Day of Judgment; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...