# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | جَزَٓاءً وِفَاقًا | |
Türkçe Okunuşu * | Cezâen vifâkâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Günahlarına uygun bir ceza olarak. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 23, 24, 25, 26. (Azgınlar) orada çağlar boyu kalırlar, orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar, ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak kaynar su ve irin tadarlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 24,25,26. Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin.... |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 25,26. Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir ceza ki bervechi vifak |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Amellerine) uyaun bir ceza olarak. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 24,25,26. (Dünyada işledikleri amellere) uygun bir karşılık olarak, orada bir kaynar su ve bir irinden başka, ne bir serinlik, ne de bir içecek tadarlar! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir ceza ki, (işledikleri amellere) uygun... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Uygun bir ceza olarak. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte lâyık bir ceza! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | A fitting recompense (for them). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nebe' Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...