# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَنْتَ لَهُ تَصَدّٰىۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-ente lehu tesaddâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Belki müslüman olur diye sen ona yöneliyorsun. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 5, 6, 7. Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, sen ona yöneliyorsun. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 5,6. Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sen, ona yöneliyorsun. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sen ona yöneliyorsun. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen onun sadâsına özeniyorsun |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte sen onu karşına alıyor (ona yöneliyor) sun. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 5,6. (Servetinin gurûruyla) kendisini (îmâna) muhtaç görmeyen kimseye gelince, işte sen (îmâna gelir de İslâma kuvvet verir mi diye) ona yöneliyorsun! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sen, ona dönüb sözüne kulak veriyorsun. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi sen ona teveccüh ediyorsun. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sen ona yöneliyorsun. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To him dost thou attend; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Abese Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...