# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Dâhiketun mustebşira(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Güleçtir, sevinçlidir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 38, 39. O gün bir takım yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 38,39. O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gülerler, sevinirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Güler, sevinir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Güler sevinir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gülücüdür, sevinicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 38,39. O gün öyle yüzler vardır ki, parlaktır, güleçtir, sevinçlidir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Güler sevinir... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Gülücüdür, sevinicidir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Güleçtir, sevinçlidir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Laughing, rejoicing. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Abese Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...
Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...