# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّكْرٰىۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ev yeżżekkeru fetenfe’ahu-żżikrâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yahut düşünüp öğüt alacaktı da, bu öğüt ona fayda verecekti? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4. (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Veya öğüt belliyecek de o öğüt kendine fâide verecek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 3,4. (Habîbim, yâ Muhammed!) Hâlbuki sana ne bildiriyor ki, belki o (günahlardan)temizlenecekti veya nasîhat alacak da bu nasîhat kendisine fayda verecekti! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yahud öğüd alacaktı da, o öğüt kendisine fayda verecekti. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yahut öğüt dinleyecek de kendisine o öğüt fâide verecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yahut öğüt alacak, öğütten faydalanacaktı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Or that he might receive admonition, and the teaching might profit him? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Abese Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...
İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...
Hadîd sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 29 âyettir. İsmini, 25. âyette geçen ve “demir” mânasına gelen اَلْحَد۪يدُ (hadîd) kelimesinden alır. Mushaf t ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
İsra suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 1. Ayet Arapça: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...