# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلْيَنْظُرِ الْاِنْسَانُ اِلٰى طَعَامِه۪ۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Felyenzuri-l-insânu ilâ ta’âmih(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İnsan, yediği yiyecekleri Allah’ın nasıl yaratmakta olduğunu bir düşünsün! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İnsan, yediğine bir baksın! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İnsan, yiyeceğine bir baksın; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Her şeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de o insan yiyeceğine baksın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de insan taamına baksın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Öyle ya, o insan (bir kerre) yediğine baksın. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şimdi o insan, yiyeceğine (bir) baksın! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de o insan (yediği) yemeğine baksın; (onu rızık olarak kendisine nasıl verdik): |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsan, bir de taamına bakıversin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İnsan yediklerine baksın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then let man look at his Food, (and how We provide it): |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Abese Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...