# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | تَعْرُجُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ اِلَيْهِ ف۪ي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْس۪ينَ اَلْفَ سَنَةٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ta’rucu-lmelâ-iketu ve-rrûhu ileyhi fî yevmin kâne mikdâruhu ḣamsîne elfe sene(tin) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Melekler ve Ruh, miktarı dünya senesiyle elli bin yıl uzunluğundaki bir günde O’na yükselirler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Melekler ve Rûh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) ellibin yıl olan bir günde yükselip çıkar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Melekler ve Cebrail o derecelere, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Melekler ve Ruh miktarı ellibin yıl süren bir gün içinde ona çıkar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki ona Melâike ve Ruh uruc eder, bir günde ki mikdarı elli bin sene tutar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Melekler de, Ruuh da oraya bir günde yükselib çıkar ki mesafesi (dünyâ seneleriyle) elli bin yıldır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Melekler ve Rûh (Cebrâîl), mikdârı (sizce) elli bin sene olan bir günde O'na (arşına)çıkarlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bu makamların) her birine, melekler ve cebrâil, miktarı elli bin yıl olan, bir günde çıkar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Melekler ve Rûh oraya bir günde çıkarlar ki, oranın mesafesi ellibin yıldır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Melekler ve Ruh elli bin sene uzunluğundaki bir günde Ona yükselir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The angels and the Spirit ascend unto him in a Day the measure whereof is (as) fifty thousand years: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Meâric Sûresi 4. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...