# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | خُذُوهُ فَغُلُّوهُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ḣużûhu feġullûh(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Zebânîlere denir ki: “Tutun onu, bağlayın, kelepçeleyin!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İlgililere şöyle buyurulur: "O'nu alın, bağlayın." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Allah, şöyle der:) “Onu yakalayıp bağlayın.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Zebanilere şöyle denir): "Onu yakalayın da bağlayın." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Tutun onu hemen bağlayın onu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Allah buyurur:) «Tutun onu da (ellerini, boynunu) bağlayın». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Allah, Cehennem bekçilerine şöyle buyurur:) “Tutun onu, hemen kendisini bağlayın!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Allah şöyle buyurur): “- Tutun onu, hemen bağlayın onu. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Târaf-ı ilâhiden de denilecekdir ki: «(Onu tutun da) Ellerini boynuna bağlayın. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Tutun, bağlayın onu! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (The stern command will say): "Seize ye him, and bind ye him, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...