# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَاَخَذْنَا مِنْهُ بِالْيَم۪ينِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Le-eḣażnâ minhu bilyemîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Elbette onu kıskıvrak yakalar, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Elbette onu kıskıvrak yakalardık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 44,45,46. Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 44,45. Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizle yakalardık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Elbette biz onu ondan dolayı yemîniyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır) dık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverdik, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 44,45. Eğer (o peygamber), bize isnâd ederek bazı sözler uydursaydı, (biz) onu mutlaka kuvvet(li bir azab)la yakalardık! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Elbette biz O'nu kuvvetle yakalar ve O'ndan intikam alırdık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Elbette ki onu sağ tarafından yakalardık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onu kıskıvrak yakalar, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We should certainly seize him by his right hand, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...