# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ ف۪ي سِلْسِلَةٍ ذَرْعُهَا سَبْعُونَ ذِرَاعًا فَاسْلُكُوهُۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme fî silsiletin żer’uhâ seb’ûne żirâ’an feslukûh(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Ardından da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincire vurun!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Sonra onu boyu yetmiş arşın olan zincire vurun"; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan zincire vurun onu.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra bir zincirde, ki boyu yetmiş arşın, yollayın onu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «(Bundan) sonra da onu, yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde, oraya sokun». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Sonra hemen onu, boyu yetmiş arşın olan bir zincire vurun!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra, boyu yetmiş arşın bir zincirde, onu oraya sürün.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincir içinde olarak onu sevkedin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yetmiş arşın zincire vurun. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Further, make him march in a chain, whereof the length is seventy cubits! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...