# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا طَعَامٌ اِلَّا مِنْ غِسْل۪ينٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ ta’âmun illâ min ġislîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Cehennemliklerin yaralarından akan irinden başka bir yiyeceği de. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 36, 37. Ancak günahkârların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 36,37. "Günahkarların yiyeceği olan kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir irinden başka yiyecek de yok. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ne de bir taam, bir «gıslîn» den başka |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Ğıslîn» den başka yiyecek de yokdur, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “İrinden başka bir yiyeceği de yoktur!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Cehennemliklerin irininden başka bir yiyecek de yok... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve yemek de yoktur, kanlı irinden olan müstesna. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ne de irinden başka yiyecek. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Nor hath he any food except the corruption from the washing of wounds, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 36. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...