# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَيَوْمَئِذٍ وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Feyevme-iżin veka’ati-lvâki’a(tu) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte o gün olacak olur; kaçınılması ve engellenmesi mümkün olmayan kıyâmet kopar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 13, 14, 15. Artık Sûr'a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 13,14,15. Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 13,14,15. Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte o gün olacak olur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte o gün o vâkıa vukua gelmiştir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte o zaman olan olmuş (kıyamet kopmuş) dur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 13,14,15. Artık Sûr'a bir üfleyişle üflendiği, yer ve dağlar kaldırılıp bir darbe ile birbirine çarpıl(arak darmadağın edil)dikleri zaman, işte o gün olacak olan olmuş (kıyâmet kopmuş)tur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte o gün, kıyamet kopmuştur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte o günde Kıyamet vukûa gelmiş olur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte o gün olan olmuştur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | On that Day shall the (Great) Event come to pass. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...