# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ الْاَقَاو۪يلِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velev tekavvele ‘aleynâ ba’da-l-ekâvîl(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer o Peygamber, bizim adımıza bir takım sözler uydursaydı, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 44,45,46. Eğer o (Muhammed), Bize karşı, ona bazı sözler katmış olsaydı, Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra onun şah damarını koparırdık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 44,45. Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizle yakalardık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O bize isnaden ba'zı lâflar uydurmağa kalkışsaydı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer (peygamber söylemediğimiz) ba'zı sözleri bize karşı kendiliğinden uydurmuş olsaydı, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 44,45. Eğer (o peygamber), bize isnâd ederek bazı sözler uydursaydı, (biz) onu mutlaka kuvvet(li bir azab)la yakalardık! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer o Peygamber, bazı sözler uydurup bize isnad etmeğe kalkışsaydı, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer o (peygamber bi'lfarz) bâzı lâkırdıları Bize karşı bir iftira olarak söylemiş olsa idi, |
11. | Ümit Şimşek Meali | Eğer o elçi Bizim adımıza birtakım sözler uydursaydı, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And if the messenger were to invent any sayings in Our name, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 44. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...