# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِنَّهُ لَحَسْرَةٌ عَلَى الْكَافِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-innehu lehasratun ‘alâ-lkâfirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ama o, kâfirler için acı bir pişmanlık sebebi olacaktır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Muhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu Kuran, inkarcılar için bir üzüntüdür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz Kur’an, kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz bu Kur'ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve her halde o, kâfirler üzerinde bir hasrettir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Muhakkak ki o (Kur'an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve şübhesiz ki o, kâfirler için (âhirette) elbette bir pişmanlıktır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak ki, o Kur'an, kâfirler için bir pişmanlıktır, (kıyamet günü, Kur'ân'a iman etmediklerinin nedametini çekeceklerdir). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve muhakkak ki, o (Kur'ân-ı Azîm) elbette kâfirlerin üzerlerine bir hasrettir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kâfirler için o bir pişmanlıktır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But truly (Revelation) is a cause of sorrow for the Unbelievers. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...