# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا لَمَّا طَغَا الْمَٓاءُ حَمَلْنَاكُمْ فِي الْجَارِيَةِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ lemmâ taġâ-lmâu hamelnâkum fî-lcâriye(ti) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh tûfanında sular coşup taştığında sizin varlığınıza sebep olan atalarınızı sular üzerinde akıp giden gemide biz taşıdık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şüphesiz, su bastığı vakit sizi gemide biz taşıdık; |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Su taştığı vakit, size bir ibret olmak üzere, anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 11,12. Şüphesiz, (Nûh zamanında) su bastığı vakit, sizi gemide biz taşıdık ki, bu olayı sizin için bir uyarı yapalım ve belleyecek kulaklar da onu bellesin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz, sular kabarınca sizi gemide biz taşıdık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Halbuki biz o su tuğyan ettiği vakıt sizi akan gemide taşıdık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat, (her yanı) su basdığı (mu'tâd haddini aşdığı) zaman sizi gemide biz taşıdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Nûh tûfânında her tarafı) su bastığında, şübhesiz ki biz sizi akıp giden (gemi)de taşıdık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten biz, (Nûh zamanında) su taştığı vakit, sizi (varlığınıza sebep olan atalarınızı) gemide biz taşıdık; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, su taştığı zaman sizi o akan gemiye Biz yükledik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sular taştığında sizi gemiye bindirdik: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We, when the water (of Noah´s Flood) overflowed beyond its limits, carried you (mankind), in the floating (Ark), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Hâkka Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ali İmran Suresi 156-160 Ayetler: 156- "Ey iman edenler! Sizler, seferde iken ölen veya savaşırken şehit düşen kardeşleri hakkında: “Eğer yanımızd ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُ يُدْخِلْهُ نَارًا خَالِدًا ف۪يهَاۖ وَلَهُ عَذَابٌ مُه۪ينٌ۟ Kim d ...
Kur’ân-ı Kerîm, lafzı ve mânasıyla, şekli ve muhtevasıyla Allah kelâmıdır. Burada “şekli” derken Kur’ân-ı Kerîm’in Resûlullah (s.a.v.)’e vahyedilmesin ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ اَمْوَالَ الْيَتَامٰى ظُلْمًا اِنَّمَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ نَارًاۜ وَسَيَصْلَوْنَ سَع۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: “…bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek de olsalar, onun b ...
Kur’an-ı Kerim, sure sure, ayet ayet nazil olmuştur. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline ...