Neml Sûresi(27) 89. Ayet


89 / 93


# Meal Ayet
Arapça مَنْ جَٓاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِنْهَاۚ وَهُمْ مِنْ فَزَعٍ يَوْمَئِذٍ اٰمِنُونَ
Türkçe Okunuşu * Men câe bilhaseneti felehu ḣayrun minhâ vehum min feze’in yevme-iżin âminûn(e)
1. Ömer Çelik Meali Kim huzurumuza bir iyilikle gelirse, mükâfat olarak ona ondan daha hayırlısı verilecektir. Üstelik böyleleri, o günün dehşetinden de güven içinde olacaklardır.
2. Diyanet Vakfı Meali Kim iyilikle (ilâhî huzura) gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan emin kalırlar.
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Onlar o günün korkusundan güvendedirler.
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler.
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Kim iyilikle gelirse, ona daha iyisi verilir ve onlar o gün korkudan da emin kalırlar.
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Her kim hasene ile gelirse o vakıt ona ondan daha hayırlısı var ve onlar o günkü feza'dan emîn kalırlar
7. Hasan Basri Çantay Meali Kim iyi (bir haalet) le gelirse ona bu sayede bir hayır vardır. Onlar o gün (azâb) korku (sun) dan emniyyet içindedirler.
8. Hayrat Neşriyat Meali Kim iyilikle gelirse, artık ona ondan daha hayırlısı vardır. Ve onlar o gün korkudan emîn olan kimselerdir.
9. Ali Fikri Yavuz Meali Kim (kıyamet gününde ihlâslı bir tevhidle= Lâ ilâhe illAllah sözü olan) hasene ile gelirse, bundan dolayı ona bir hayır (cennet) vardır. Onlar, o kıyamet azabının korkusundan emniyet içindedirler.
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Her kim hasene ile gelirse onun için bundan dolayı bir hayır vardır ve onlar o günde korkudan emin kimselerdir.
11. Ümit Şimşek Meali Kim huzurumuza bir iyilikle gelirse, ondan daha hayırlısıyla karşılık bulur. Onlar, o günkü dehşetten de güvendedirler.
12. Yusuf Ali (English) Meali If any do good, good will (accrue) to them therefrom; and they will be secure from terror that Day.
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Neml Sûresi 89. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/11/al-i-imran-suresinin-200-ayeti-ne-anlatiyor-193583-m.jpg
Al-i İmran Suresinin 200. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ey iman ed ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/11/al-i-imran-suresinin-191-ayeti-ne-anlatiyor-193556-m.jpg
Al-i İmran Suresinin 191. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْض ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/11/al-i-imran-suresinin-185-ayeti-ne-anlatiyor-193540-m.jpg
Al-i İmran Suresinin 185. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِۜ وَاِنَّمَا تُوَفَّوْنَ اُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ فَمَنْ زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/11/al-i-imran-suresinin-175-ayeti-ne-anlatiyor-193524.jpg
Al-i İmran Suresinin 175. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا ذٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ اَوْلِيَٓاءَهُۖ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ İşte o ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/11/haber-cumlesiyle-baslayan-sureler-193506-m.jpg
Haber Cümlesiyle Başlayan Sureler

Kur’an’da haber cümlesiyle başlayan sûreler şunlardır; Bir haber veya bilgi vererek söze başlayan sûrelerin sayısı yirmi birdir. HABER CÜMLESİYLE BA ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/11/unlemle-baslayan-sureler-193492-m.jpg
Ünlemle Başlayan Sureler

Ünlemle başlayan sûreler şunlardır: ÜNLEMLE BAŞLAYANLAR “Ey” mânasındaki “yâ eyyühâ” ile başlayan on sûre vardır. Bunların beşinde “Ey nebî!” (el-A ...