# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَٓا اَرَى الْهُدْهُدَۘ اَمْ كَانَ مِنَ الْغَٓائِب۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vetefekkade-ttayra fekâle mâ liye lâ erâ-lhudhude em kâne mine-lġâ-ibîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu arada Süleyman ordusundaki kuşları teftiş etti. Şöyle dedi: “Bana ne oluyor ki, Hüdhüd’ü göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 20,21. Süleyman, kuşları araştırarak: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım yahut keserim" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Süleyman, kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: “Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Süleyman) Kuşları gözden geçirdikten sonra şöyle dedi: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir de kuşları teftiş etti de bana dedi: ne oluyor hüdhüdü görmüyorum? Yoksa gaiblere mi karıştı? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Süleyman) kuşları araşdırıb dedi ki: «Hüdhüdü neye görmüyorum? Yoksa gaaiblerden mi oldu»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve kuşları teftîş edip, şöyle dedi: “Bana ne oldu da Hüdhüd'ü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de Süleyman kuşları teftiş etti de şöyle dedi: “- Hüdhüd'ü niye (yerinde) göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kuşları teftiş etti de dedi ki: «Bana ne oldu? Hüdhüd'ü göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kuşları denetlerken, “Hüdhüdü niye göremiyorum?” dedi. “Yoksa kayıplara mı karıştı? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And he took a muster of the Birds; and he said: "Why is it I see not the Hoopoe? Or is he among the absentees? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِذَا نَادَيْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًاۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْقِلُونَ Siz namaz ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُم ...
İffet, insanın bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten korunmasını ifade eder. İffet sözlükte “haramdan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَۜ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ۟ Onlar hâlâ cahiliye devr ...
Mukâbele Nedir? Mukabele karşılık, cevap anlamlarına gelmektedir. Kur'an literatüründe mukabele: Cebrâil -aleyhisselâm-ın her sene Ramazan ayında Pey ...
Haber: Mehmet Sait Temel “Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21) Kur'anı öğrenmek ve öğretmek ...