# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هُدًى وَبُشْرٰى لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Huden vebuşrâ lilmu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O, mü’minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve büyük bir müjdedir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 2, 3. Namazı kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak iman eden müminler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 2,3. Bunlar, namaz kılan, zekat veren ve ahirete de kesin olarak inanan müminlere doğruluk rehberi ve müjdedir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 2,3. Kur’an, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İman eden müminler için hidayet rehberi ve müjdeci olmak üzere. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | birer hidayet ve müjde olmak üzere o mü'minlere |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Mü'minler için birer hidâyet ve müjdedir (onlar). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Mü'minler için bir hidâyet ve bir müjdedir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, müminlere birer hidayet, (sapıklıktan kurtuluş) ve (cenneti) müjdedir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Mü'minler için bir hidâyettir ve bir müjdedir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Mü'minler için bir hidayet ve müjdedir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | A guide: and glad tidings for the believers,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...
İsra suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 88. Ayet Arapça: قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ ...