# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ س۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِم۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul sîrû fî-l-ardi fenzurû keyfe kâne ‘âkibetu-lmucrimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Yeryüzünde dolaşın da böyle diyerek günaha gömülmüş inkarcı suçluların sonlarının nasıl olduğuna ibretle bakın!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Yeryüzünde gezin de, günahkârların âkıbeti nice oldu, görün! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Yeryüzünde gezin, suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Hele bir yeryüzünde gezin de, günahkarların sonu nice oldu, bir bakın!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki; hele, Arzda bir gezinin de bakın mücrimlerin akıbeti nasıl olmuş? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Yerde gezin (dolaşın) da günahkârların sonu nice olmuşdur, görün». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Yeryüzünde dolaşın da o günahkârların âkıbeti nasıl olmuş bakın!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm, Mekke halkına) de ki: “- Yeryüzünde gezip dolaşın da bakın, günahkârların akıbeti nasıl olmuş!...” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Yeryüzünde yürüyünüz de bakınız ki, günahkârların akibeti nasıl olmuştur.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Yeryüzünde gezin de görün, mücrimlerin sonu nice olmuş! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "Go ye through the earth and see what has been the end of those guilty (of sin)." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 69. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنّ ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...