# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَتْ يَٓا اَيُّهَا الْمَلَؤُ۬ا اَفْتُون۪ي ف۪ٓي اَمْر۪يۚ مَا كُنْتُ قَاطِعَةً اَمْرًا حَتّٰى تَشْهَدُونِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlet yâ eyyuhâ-lmeleu eftûnî fî emrî mâ kuntu kâti’aten emran hattâ teşhedûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Melike şöyle devam etti: “Ey ileri gelenler! Bu mesele hakkındaki görüşlerinizi lutfen bana bildirin. Pekâlâ bilirsiniz ki, siz yanımda olmadan ve size danışmadan hiçbir konuda kesin kararımı vermem.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ey ileri gelenler! Vereceğim emir hakkında bana fikrinizi söyleyin; siz benim yanımda bulunmadıkça, bir iş hakkında kesin bir hüküm vermem" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Sonra Melike) dedi ki: "Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan hiçbir işi kestirip atmam." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ey a'yan, dedi: bana emrimde bir fetvâ verin, sizin huzurunuz olmadan ben hiç bir emri kestirmiş değilim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Kadın): «Ey ileri gelenler, bana (bu) işim hakkında bir re'y verin. Siz huzurumda bulununcaya kadar ben hiçbir işde kat'î (bir hüküm saahibi) olamadım». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Melîke devamla) dedi ki: “Ey ileri gelenler! (Bu) işim hakkında bana fetvâ verin!(Ben, sizler yanımda) şâhid olmadıkça (size danışmadan) hiçbir iş (hakkında karâr)ımı kat'îleştirici değilim.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ey seçkin topluluk! Bana bu işim hakkında bir fikir verin. Sizin görüşünüz olmadan ben hiç bir işi yapmış değilim.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Ey ileri gelenler! Bu işim hakkında bana fetva veriniz. Siz hazır bulununcaya değin ben bir işimi kestirmiş değilim.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Belkıs “Efendiler, bu iş hakkında bana görüşünüzü bildirin,” dedi. “Ben hiçbir işte sizin görüşünüzü almadan kesin bir hüküm vermiş değilim.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | She said: "Ye chiefs! advise me in (this) my affair: no affair have I decided except in your presence." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ ل ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...
İsra suresinin 88. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 88. Ayet Arapça: قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ ...