# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَئِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَٓاءِۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ تَجْهَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | E-innekum lete/tûne-rricâle şehveten min dûni-nnisâ-/(i)(c) bel entum kavmun techelûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Sahi siz kadınları bırakıp erkeklere mi şehvetle yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmeyen pek câhil bir gürûhsunuz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Bu ilâhî ikazdan sonra hâla) siz, ille de kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşacak mısınız? Doğrusu siz, beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Kadınları bırakıp, erkeklere mi yaklaşıyorsunuz; evet, siz cahil bir milletsiniz." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi varıyorsunuz? Doğrusu siz ne yaptığını bilmez bir toplumsunuz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Siz ille de kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşacak mısınız? Doğrusu siz beyinsizlikte devam edegelen bir kavimsiniz!" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sahih siz kadınları bırakıp şehvet için mutlak erkekleremi gideceksiniz? Doğrusu siz ne yaptığınızı bilmez bir kavmsiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Gerçek, siz kadınları bırakıb da şehvetle mutlakaa erkeklere yanaşacak mısınız? Hayır, siz beyinsizlikde (ahmaklıkda) devam edegelen bir kavmsiniz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Gerçekten siz kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi gidiyorsunuz? Hayır! Siz câhillik eden bir kavimsiniz!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle mutlaka erkeklere mi gideceksiniz? Doğrusu siz, ne yaptığınızı bilmez bir kavimsiniz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Siz kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere mi yanaşacaksınız? Doğrusu siz cahilâne hareket eden bir kavimsiniz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Kadınları bırakmış, erkeklere şehvetle yaklaşıyorsunuz. Ne kadar cahil bir kavimsiniz siz!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Would ye really approach men in your lusts rather than women? Nay, ye are a people (grossly) ignorant! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 55. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...