# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ بِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżîne yukîmûne-ssalâte veyu/tûne-zzekâte vehum bil-âḣirati hum yûkinûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar ki namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve âhiretin varlığına da kesin olarak iman ederler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 2, 3. Namazı kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak iman eden müminler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 2,3. Bunlar, namaz kılan, zekat veren ve ahirete de kesin olarak inanan müminlere doğruluk rehberi ve müjdedir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 2,3. Kur’an, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ki o (müminler) namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ki namazı dürüst kılarlar ve zekâtı verirler, Âhırette de onlar yakîn edinirler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (öyle mü'minler) ki namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler. Onlar âhirete kat'î kanaat edinenlerin de ta kendileridir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O mü'minler) o kimselerdir ki namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve onlar âhirete gerçekten kat'î olarak inanırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O müminler ki, namazı gereği üzere kılarlar, zekâtı verirler; âhireti ancak bunlar hakkıyla tasdik ederler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Öyle (mü'min) kimseler ki namazı doğruca kılarlar ve zekâtı verirler ve onlar ahirete de (evet onlar) kat'i surette inanırlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O mü'minler ki, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler. Onlar âhirete de kesin şekilde inanmışlardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who establish regular prayers and give in regular charity, and also have (full) assurance of the hereafter. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...