# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَكَانَ فِي الْمَد۪ينَةِ تِسْعَةُ رَهْطٍ يُفْسِدُونَ فِي الْاَرْضِ وَلَا يُصْلِحُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekâne fî-lmedîneti tis’atu rahtin yufsidûne fî-l-ardi velâ yuslihûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O şehirde dokuz kişilik bir çete vardı ki, bunlar ülkede bozgunculuk yapıyor, hiç ıslah tarafına yanaşmıyorlardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O şehirde, yeryüzünde bozgunculuk yapan, düzeltmeye uğraşmayan dokuz kişi (çete) vardı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şehirde dokuz kişilik bir çete vardı. Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha çalışmıyorlardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O şehirde dokuz çete vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şehirde dokuz çete vardı, hep Arzda fesad yaparlar, salâha yaramazlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O şehirde (düşman) dokuz erkek vardı ki bunlar yer (yüzün) de fesâd çıkarıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O şehirde ise dokuz kişi vardı ki, yeryüzünde fesad çıkarıyorlardı, ıslâh etmiyorlardı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O (Semûd kavminin bulunduğu Hicr adlı) şehirde dokuz kimse vardı ki, bunlar yeryüzünde fesad çıkarıyorlar, iyiliğe yanaşmıyorlardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve şehirde dokuz kişi var idi ki, yerde fesada çalışıyorlardı, ıslahda bulunmuyorlardı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O şehirde dokuz çete vardı ki, bunlar iyiliğe hiç yanaşmaz, ülkede fesat çıkarıp dururlardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | There were in the city nine men of a family, who made mischief in the land, and would not reform. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِذَا نَادَيْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًاۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْقِلُونَ Siz namaz ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُم ...
İffet, insanın bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten korunmasını ifade eder. İffet sözlükte “haramdan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَۜ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ۟ Onlar hâlâ cahiliye devr ...
Mukâbele Nedir? Mukabele karşılık, cevap anlamlarına gelmektedir. Kur'an literatüründe mukabele: Cebrâil -aleyhisselâm-ın her sene Ramazan ayında Pey ...
Haber: Mehmet Sait Temel “Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 21) Kur'anı öğrenmek ve öğretmek ...