Neml Sûresi(27) 54. Ayet


54 / 93


# Meal Ayet
Arapça وَلُوطًا اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ وَاَنْتُمْ تُبْصِرُونَ
Türkçe Okunuşu * Velûtan iż kâle likavmihi ete/tûne-lfâhişete veentum tubsirûn(e)
1. Ömer Çelik Meali Lût’u da peygamber olarak gönderdiğimizde, kavmine şöyle demişti: “Sizler göz göre göre hâlâ o hayâsızlığı yapmaya devam edecek misiniz?”
2. Diyanet Vakfı Meali Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik.) Kavmine şöyle demişti: Göz göre göre hâla o hayâsızlığı yapacak mısınız?
3. Diyanet İşleri (Eski) Meali Lut'u da gönderdik; milletine şöyle dedi: "Göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz?"
4. Diyanet İşleri (Yeni) Meali Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o, kavmine şöyle demişti: “Göz göre göre, o çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik). O, kavmine şöyle demişti: "Göz göre göre hala o hayasızlığı yapacak mısınız?"
6. Elmalılı Meali (Orjinal) Meali Lûta da risalet verdik, o vakıt ki kavmine demişti: siz gözünüz göre göre o fuhşu yapacaksınız ha?
7. Hasan Basri Çantay Meali Luuta da (peygamberlik vermişdik). O zaman kavmine (öyle) demişdi: «Siz gözünüz göre göre haalâ o kötülüğü yapacak mısınız»?
8. Hayrat Neşriyat Meali Lût'u da (peygamber olarak gönderdik). O vakit kavmine şöyle demişti: “Siz görüp durduğunuz hâlde, (hâlâ) bu çirkin işi mi yapıyorsunuz?”
9. Ali Fikri Yavuz Meali Lût'a da peygamberlik verdik. Kavmine şöyle demişti: “- Gözünüz göre göre (bilerek) hâlâ o kötülüğü yapacak mısınız?
10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Lût'u da. (peygamber gönderdik) O zaman ki, kavmine demişti ki: «O en iğrenç şeyi irtikap edecek misiniz? Halbuki siz (onun fenalığını) görürsünüz.»
11. Ümit Şimşek Meali Lût'u da peygamber olarak gönderdiğimizde, kavmine dedi ki: “Göz göre göre o hayâsızlığı mı işleyip duruyorsunuz?
12. Yusuf Ali (English) Meali (We also sent) Lut (as a messenger): behold, He said to his people, "Do ye do what is shameful though ye see (its iniquity)?
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir.
Neml Sûresi 54. ayetinin tefsiri için tıklayınız
* Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-70-ayeti-ne-anlatiyor-198129-m.jpg
İsra Suresinin 70. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 70. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 70. Ayet Arapça: وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-66-ayeti-ne-anlatiyor-198111-m.jpg
İsra Suresinin 66. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 66. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 66. Ayet Arapça: رَبُّكُمُ الَّذ۪ي يُزْج۪ي لَكُمُ الْفُلْكَ فِي الْبَحْرِ لِتَبْتَغُوا مِنْ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-53-ayeti-ne-anlatiyor-198097-m.jpg
İsra Suresinin 53. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 53. Ayet Arapça: وَقُلْ لِعِبَاد۪ي يَقُولُوا الَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ يَنْ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-44-ayeti-ne-anlatiyor-198073-m.jpg
İsra Suresinin 44. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 44. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 44. Ayet Arapça: تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ وَاِنْ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-32-ayeti-ne-anlatiyor-198063-m.jpg
İsra Suresinin 32. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 32. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 32. Ayet Arapça: وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا İs ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-23-ayeti-ne-anlatiyor-198037-m.jpg
İsra Suresinin 23. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 23. Ayet Arapça: وَقَضٰى رَبُّكَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِح ...