# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلُوطًا اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ وَاَنْتُمْ تُبْصِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Velûtan iż kâle likavmihi ete/tûne-lfâhişete veentum tubsirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Lût’u da peygamber olarak gönderdiğimizde, kavmine şöyle demişti: “Sizler göz göre göre hâlâ o hayâsızlığı yapmaya devam edecek misiniz?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik.) Kavmine şöyle demişti: Göz göre göre hâla o hayâsızlığı yapacak mısınız? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Lut'u da gönderdik; milletine şöyle dedi: "Göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Lût’u da (Peygamber olarak gönderdik.) Hani o, kavmine şöyle demişti: “Göz göre göre, o çirkin işi mi yapıyorsunuz?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Lût'u da (peygamber olarak kavmine gönderdik). O, kavmine şöyle demişti: "Göz göre göre hala o hayasızlığı yapacak mısınız?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Lûta da risalet verdik, o vakıt ki kavmine demişti: siz gözünüz göre göre o fuhşu yapacaksınız ha? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Luuta da (peygamberlik vermişdik). O zaman kavmine (öyle) demişdi: «Siz gözünüz göre göre haalâ o kötülüğü yapacak mısınız»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Lût'u da (peygamber olarak gönderdik). O vakit kavmine şöyle demişti: “Siz görüp durduğunuz hâlde, (hâlâ) bu çirkin işi mi yapıyorsunuz?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Lût'a da peygamberlik verdik. Kavmine şöyle demişti: “- Gözünüz göre göre (bilerek) hâlâ o kötülüğü yapacak mısınız? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Lût'u da. (peygamber gönderdik) O zaman ki, kavmine demişti ki: «O en iğrenç şeyi irtikap edecek misiniz? Halbuki siz (onun fenalığını) görürsünüz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Lût'u da peygamber olarak gönderdiğimizde, kavmine dedi ki: “Göz göre göre o hayâsızlığı mı işleyip duruyorsunuz? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (We also sent) Lut (as a messenger): behold, He said to his people, "Do ye do what is shameful though ye see (its iniquity)? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 54. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...