# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | سَيَعْلَمُونَ غَدًا مَنِ الْكَذَّابُ الْاَشِرُ | |
Türkçe Okunuşu * | Seya’lemûne ġaden meni-lkeżżâbu-l-eşir(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah Sâlih’e şöyle buyurdu: “Merak etmesinler! Yarın onlar yalancı ve şımarığın kim olduğunu bilecekler!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yarın, kimin pek yalancı ve şımarık olduğunu bileceklerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İleride bilecekler o şimarık yalancı kimdir? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Şımarık, aşırı yalancı kimmiş, yarın bilecekler onlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar) yarın (âhirette), o şımarık yalancının kim olduğunu bilecekler! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İleride bilecekler, o şımarık yalancı kimdir? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Salih'e buyurduk ki: “Şımarık yalancının kim olduğunu yarın öğrenecekler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Ah! they will know on the morrow, which is the liar, the insolent one! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...