# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِي النَّارِ عَلٰى وُجُوهِهِمْۜ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ | |
Türkçe Okunuşu * | Yevme yushabûne fî-nnâri ‘alâ vucûhihim żûkû messe sekar(a) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün ateşte yüzleri üstü süründürülecekler. Kendilerine: “Cehennem alevlerinin dokunuşunu, okşayışını tadın, bakalım!” denilecek. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün yüzüstü ateşe sürüklendiklerinde «Cehennemin elemini tadın!» denir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ateşe yüzüstü sürüldükleri gün, onlara: "Cehennemin dokunan azabını tadın" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, “Cehennemin dokunuşunu tadın!” denecek. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" (denilecek). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O gün ki yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler tadın ne imiş diye messi Sakar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O gün onlar yüzleri üstü ateşde sürüklenirler. (Onlara) «Tadın cehennemin dokunuşunu» (denilir). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün yüzleri üstü ateşin içine sürüklenirler. (Onlara:) “Sakarın (Cehennemin)dokunuşunu tadın!” (denilir.) |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün, yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler; ve onlara “-Tadın cehennemin dokunuşunu” denilecek. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O günde ki, yüzleri üzerine o ateş içinde sürükleneceklerdir. (Ve kendilerine) «Tadın cehennemin dokunuşunu!» denilecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O gün yüz üstü ateşe sürüklenirler. Tadın bakalım, neymiş Cehennemin dokunuşu! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Day they will be dragged through the Fire on their faces, (they will hear:) "Taste ye the touch of Hell!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...
Taha suresinin 132. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 132. Ayet Arapça: وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاۜ لَا نَسْـَٔلُكَ رِ ...
"Kad efleha-l muminûn. (Mü’minler, gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.)" - Mü'minûn Sûresi 1. Ayet "Onlar namazlarında tam bir tevazu, teslimiyet ve ...