# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّٓا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً فَكَانُوا كَهَش۪يمِ الْمُحْتَظِرِ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ erselnâ ‘aleyhim sayhaten vâhideten fekânû keheşîmi-lmuhtazir(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Üzerlerine korkunç bir çığlık gönderdik de, davar ağılındaki kuru otlar ve çalı çırpı gibi kırılıp dökülüverdiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Çünkü biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de hayvan ağılına konan kuru çalı çırpı ve otlar gibi oluverdiler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki biz, onların üzerlerine (korkunç) bir ses gönderdik de, ağıl yapanın (topladığı) kuru ot kırıntıları gibi oldular! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Çünkü biz, üzerlerine korkunç bir ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyib ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, onların üzerlerine bir sayha gönderdik. Artık onlar ağıla konmuş kuru ot gibi oldular. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlara tek bir ses gönderdik de ağıla yığılmış çalı çırpıya döndüler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For We sent against them a single Mighty Blast, and they became like the dry stubble used by one who pens cattle. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...