# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | تَنْزِعُ النَّاسَۙ كَاَنَّهُمْ اَعْجَازُ نَخْلٍ مُنْقَعِرٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Tenzi’u-nnâse ke-ennehum a’câzu naḣlin munka’ir(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Öyle bir kasırga ki insanları, köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi tâ temelinden koparıp fırlatıyordu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 19,20. Nitekim üzerlerine, insanları, sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren, dondurucu bir rüzgarı uğursuzluğu devam eden bir günde gönderdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İnsanları köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İnsanları kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yolar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Öyle bir fırtına ki) insanları, sanki onlar köklerinden sökülmüş hurma kütükleri imiş gibi, ta temelinden kopar (ıb helake uğrat) ıyordu. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İnsanları çekip alıyordu. Sanki onlar köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibiydiler! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Öyle ki, insanları, kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi söküb atıyordu. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsanları koparıyordu. Onlar, sanki dibinden kopmuş hurma kütükleri imişler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir fırtına ki, insanları kökünden sökülmüş hurma kütükleri gibi yerlerinden koparıp atıyordu. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Plucking out men as if they were roots of palm-trees torn up (from the ground). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...