# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَحَمَلْنَاهُ عَلٰى ذَاتِ اَلْوَاحٍ وَدُسُرٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve hamelnâhu ‘alâ żâti elvâhin ve dusur(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh’u da tahtalarla yapılmış ve çivilerle çakılmış bir gemiye bindirdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 13,14. Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz Nûh’u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle (çakılmış gemi) üzerinde taşıdık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamule üzerinde ki akar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu (Nuuhu) levhalar ve mıhlarla yapılmış (gemiy) e yükledik, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onu (Nûh'u) tahtalı ve çivili olan (gemi) üzerinde taşıdık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, Nûh'u (ve onunla iman edenleri), levhalardan yapılmış ve perçinleşmiş gemiye yükledik; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O'nu ( Nûh'u) levhaları ve kenetleri bulunan şey üzerine yükledik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onu tahtadan yapılmış, çivilerle tutturulmuş gemiye bindirdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But We bore him on an (Ark) made of broad planks and caulked with palm- fibre: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...