# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَمَّا تَوَجَّهَ تِلْقَٓاءَ مَدْيَنَ قَالَ عَسٰى رَبّ۪ٓي اَنْ يَهْدِيَن۪ي سَوَٓاءَ السَّب۪يلِ | |
Türkçe Okunuşu * | Velemmâ teveccehe tilkâe medyene kâle ‘asâ rabbî en yehdiyenî sevâe-ssebîl(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ Medyen tarafına yönelince: “Umarım, Rabbim beni doğru yola eriştirir” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Medyen'e doğru yöneldiğinde: Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir, dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Medyen'e doğru yöneldiğinde: "Rabbimin bana doğru yolu göstereceğini umarım" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Şehirden çıkıp) Medyen’e doğru yöneldiğinde, “Umarım Rabbim beni doğru yola iletir” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Medyen'e doğru yöneldiğinde: "Umarım Rabbim beni doğru yola iletir." dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Vaktâ ki Medyen cihetine yöneldi, ola ki rabbım beni düz yola çıkara dedi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Musa) Medyen tarafına yönelince dedi ki: «Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Nihâyet Medyen'e doğru yönelince: “Olur ki Rabbim, beni yolun doğrusuna ulaştırır” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa Medyen (şehrine) doğru yönelince dedi ki: “- Umarım, Rabbim bana doğru yolu gösterir (de Medyen'e giderim).” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, Medyen tarafına yöneldi, dedi ki: «Rabbimin beni düz bir yola erdirmesi umulur.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Medyen tarafına yöneldiğinde, Musa “Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir” dedi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then, when he turned his face towards (the land of) Madyan, he said: "I do hope that my Lord will show me the smooth and straight Path." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 22. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...