# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِه۪ هُمْ بِه۪ يُؤْمِنُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Elleżîne âteynâhumu-lkitâbe min kablihi hum bihi yu/minûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Daha önce kendilerine kitap verdiğimiz bazı kimseler, Kur’an’a da iman ederler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ondan (Kur'an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz var ya, işte onlar ona da inanırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ondan (Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bundan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz ona iyman ediyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bundan evvel kendilerine kitâb verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur'ana) inanıyorlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bundan önce kendilerine kitab verdiğimiz o kimseler ki, onlar buna (Kur'ân'a da)îmân ederler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kur'an'dan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm ve arkadaşları gibi kimseler), Kur'an'a iman ediyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bundan evvel kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler ki, onlar buna imân ederler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, buna da inanırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those to whom We sent the Book before this,- they do believe in this (revelation): |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 52. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...