# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَابْتَغِ ف۪يمَٓا اٰتٰيكَ اللّٰهُ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَص۪يبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَٓا اَحْسَنَ اللّٰهُ اِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِي الْاَرْضِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِد۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vebteġi fîmâ âtâka(A)llâhu-ddâra-l-âḣira(te)(s) velâ tense nasîbeke mine-ddunyâ(s) veahsin kemâ ahsena(A)llâhu ileyk(e)(s) velâ tebġi-lfesâde fî-l-ard(i)(s) inna(A)llâhe lâ yuhibbu-lmufsidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Allah’ın sana verdiği serveti O’nun yolunda harcamak suretiyle âhiretini kazanmaya çalış. Dünyadan da nasibini unutma. Allah sana nasıl ihsânda bulunduysa, sen de başkalarına öylece ihsânda bulun. Ülkede bozgunculuk çıkarmaya kalkışma. Çünkü Allah bozguncuları sevmez!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 76,77. Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Milleti ona: "Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payını da unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez" demişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve Allahın sana bu vergisi içinde sen Âhıret evini ara ve Dünyadan nasîbini unutma da Allahın sana ihsan ettiği gibi ihsan et ve Yer yüzünde fesad arama, çünkü Allah müfsidleri sevmez |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Allahın sana verdiği (maldan harcayıb) âhiret yurdunu ara. Dünyâdan nasıybini de unutma. Allahın sana ihsan etdiği gibi sen de (insanlara sadaka vererek) ihsanda bulun. Yer (yüzün) de fesâd arama. Çünkü Allah fesadcıları sevmez». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Allah'ın sana verdiği (servet) ile âhiret yurdunu ara (bol hayır yap); dünyadan da nasîbini unutma; Allah sana nasıl iyilik ettiyse, (sen de) öyle iyilik et! Ve yeryüzünde fesad (çıkarmaya yol) arama! Çünki Allah, fesad çıkaranları sevmez.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah'ın sana verdiği mal ile ahiret yurdunu, (cenneti) iste, (servetini hayır yoluna harca). Dünyadan nashibini de unutma, (ihtiyacın kadar sakla). Allah, sana ihsan ettiği gibi, sen de (Allah'ın kullarına) ihsan et. Yeryüzünde fesad arama; çünkü Allah fesad çıkaranları sevmez.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah'ın sana verdiğinde, ahiret yurdunu araştır ve dünyada olan nâsibini de unutma ve Allah sana ihsan ettiği gibi ihsanda bulun ve yeryüzünde fesat arama. Şüphe yok ki, Allah müfsitleri sevmez. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Allah'ın sana verdikleriyle âhiret yurdunu kazanmaya bak; dünyadan nasibini unutma. Allah sana nasıl ihsanda bulunduysa, sen de öylece insanlara iyilik yap. Memlekette bozgunculuk yapmaya da kalkma. Çünkü Allah bozguncuları sevmez.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "But seek, with the (wealth) which Allah has bestowed on thee, the Home of the Hereafter, nor forget thy portion in this world: but do thou good, as Allah has been good to thee, and seek not (occasions for) mischief in the land: for Allah loves not those who do mischief." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 77. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...