# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَرَدَدْنَاهُ اِلٰٓى اُمِّه۪ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ وَلِتَعْلَمَ اَنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Feradednâhu ilâ ummihi key tekarra ‘aynuhâ velâ tahzene velita’leme enne va’da(A)llâhi hakkun velâkinne ekśerahum lâ ya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece Mûsâ’yı annesine kavuşturduk ki, annesinin gözü ve gönlü aydın olsun, artık üzülmesin ve Allah’ın verdiği sözün mutlaka gerçekleşeceğini bilsin. Ne var ki, insanların çoğu bu gerçeği bilmez. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylelikle biz onu, anasına, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın vâdinin gerçek olduğunu bilsin diye geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Böylece onu, annesinin gözü aydın olsun, üzülmesin, Allah'ın verdiği sözün gerçek olduğunu bilsin diye, ona geri çevirdik. Fakat çoğu bilmezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece biz, anasının gözü aydın olsun ve üzülmesin, Allah’ın va’dinin hak olduğunu bilsin diye onu anasına geri döndürdük. Fakat onların pek çoğu bunu bilmezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böylelikle biz onu, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin, diye anasına geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bu suretle onu anasına iâde eyledik ki gözü aydın olsun da huzünlenmesin ve bilsin ki Allahın va'di muhakkak haktır ve lâkin çokları bilmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte (böylece) onu anasına iaade etdik. Tâki gözü aydın olsun, tasalanmasın, Allahın va'dinin şübhesiz bir hak olduğunu bilsin. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Böylece onu annesine geri verdik ki, gözü aydın olsun, üzülmesin ve şübhesiz, Allah'ın va'dinin gerçek olduğunu bilsin! Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte böylece onu annesine geri verdik ki, gözü aydın olsun, kederlenmesin ve Allah'ın vaadinin şüphe götürmez hak olduğunu bilsin. Fakat (Mısır halkının) çoğu bunu bilmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık O'nu validesine döndürdük ki, gözü aydın olsun ve mahzun olmasın ve bilmiş olsun ki, Allah'ın vaadi şüphe yok ki haktır, velâkin onların çoğu bilmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onu annesine böylece kavuşturduk—tâ ki annesinin gözü aydın olsun, tasalanmasın ve bilsin ki Allah'ın vaadi haktır; lâkin insanların çoğu bunu bilmez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus did We restore him to his mother, that her eye might be comforted, that she might not grieve, and that she might know that the promise of Allah is true: but most of them do not understand. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...