# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَمَّا وَرَدَ مَٓاءَ مَدْيَنَ وَجَدَ عَلَيْهِ اُمَّةً مِنَ النَّاسِ يَسْقُونَۘ وَوَجَدَ مِنْ دُونِهِمُ امْرَاَتَيْنِ تَذُودَانِۚ قَالَ مَا خَطْبُكُمَاۜ قَالَتَا لَا نَسْق۪ي حَتّٰى يُصْدِرَ الرِّعَٓاءُ وَاَبُونَا شَيْخٌ كَب۪يرٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Velemmâ verade mâe medyene vecede ‘aleyhi ummeten mine-nnâsi yeskûne vevecede min dûnihimu-mraeteyni teżûdân(i)(s) kâle mâ ḣatbukumâ(s) kâletâ lâ neskî hattâ yusdira-rri’â/(u)(s) ve ebûnâ şeyḣun kebîr(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Medyen’in su kuyularına varınca orada dâvarlarını suvarmakta olan bir toplulukla karşılaştı. Onların az uzağında kendi hayvanlarını sudan uzak tutmaya çalışan iki kız gördü. Onlara: “Siz neden hayvanlarınızı suvarmıyorsunuz?” diye sordu. Onlar da: “Çobanlar suvarıp çekilmeden biz onların arasına karışıp suvaramayız; babamız da pek yaşlı bir ihtiyar olduğu için iş bize kalıyor” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de, (hayvanlarını) engelleyen iki kadın gördü. Onlara: Derdiniz nedir? dedi. Şöyle cevap verdiler: Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Medyen suyuna geldiğinde, davarlarını sulayan bir insan topluluğu buldu. Onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü. Onlara: "Derdiniz nedir?" dedi. "Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır, onun için bu işi biz yapıyoruz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Medyen suyuna varınca, suyun başında (hayvanlarını) sulamakta olan bazı insanlar gördü. Bunların yanında da koyunlarını suya salmamak için uğraşan iki kız gördü. Mûsâ onlara, “(Koyunlarınızı burada tutmaktaki) maksadınız ne?” dedi. Onlar, “Çobanlar sulayıp çekilinceye kadar biz koyunlarımızı sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı bir adamdır” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de (hayvanlarını suyun olduğu yerden) geri çeken iki kadın gördü. Onlara "Derdiniz nedir?" dedi. Şöyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayıp çekilmeden biz ( onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. " |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve vaktâ ki Medyen suyuna vardı, üzerinde bir küme insan buldu suluyorlar, ötelerinde de iki dişi ehli buldu sakınıp duruyorlar, derdiniz nedir? Dedi «biz: çobanlar çekip gitmeyince sulamayız ve bizim babamız büyük bir pirdir» dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Vaktaki Medyen suyuna vardı, üst tarafında (ve kenarında) bir sürü insan buldu ki (hayvanlarını) suluyorlardı. Onların gerisinde (ve alt yanında) da (sürülerini) alıkoyan iki kadın gördü. Dedi: «(Bu) haaliniz ne»? Dediler: «Çobanlar sıvarıb dönünceye kadar biz sıvarmayız. Babamız ise büyük bir ihtiyardır». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve Medyen suyuna varınca, (kuyunun) başında (hayvanlarını) sulayan bir insan topluluğu buldu; onların gerisinde de (hayvanlarını sudan) men' etmekte olan iki kadın (iki genç kız) buldu. (Onlara:) “Bu hâliniz nedir?” dedi. (Onlar:) “Çobanlar (sulayıp) gitmeden(biz hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da yaşlı bir ihtiyardır (onları sulayamaz)” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Medyen suyuna varınca, kuyunun başında hayvanlarını sulayan bir küme insan buldu. Onların aşağısında da, (suya doğru içmek için zorlayan hayvanları) engellemekte olan iki kadın gördü. (Onlara) dedi ki: “- Haliniz nedir?” Onlar şöyle cevap verdiler: “ - Çobanlar davarlarına su içirip dönmedikçe biz (hayvanlarımıza) su veremeyiz. Babamız da yaşı çok büyük bir ihtiyardır, (biz onun için çıkıyoruz).” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, Medyen suyuna vardı, üzerinde nâstan bir cemaat buldu ki, (hayvanlarına) su veriyorlardı ve onların gerisinde iki kadın buldu ki, (koyunlarını) geri tutuyorlardı. Dedi ki: «Nedir, ikinizin hali?» Dediler ki: «Çobanlar (suvarıp) geri dönünceye kadar suvarmayız. Babamız ise büyük bir ihtiyardır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Medyen'in suyuna varınca, orada hayvanlarını sulayan bir toplulukla karşılaştı. Onların gerisinde de hayvanlarını sudan uzakta tutan iki kadın gördü. Onlara “Niçin böyle yapıyorsunuz?” diye sordu. “Çobanlar çekilmeden biz hayvanlarımızı sulamayız,” dediler. “Babamız ise çok yaşlı birisi.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And when he arrived at the watering (place) in Madyan, he found there a group of men watering (their flocks), and besides them he found two women who were keeping back (their flocks). He said: "What is the matter with you?" They said: "We cannot water (our flocks) until the shepherds take back (their flocks): And our father is a very old man." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 23. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْل ...