# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَعَمِيَتْ عَلَيْهِمُ الْاَنْبَٓاءُ يَوْمَئِذٍ فَهُمْ لَا يَتَسَٓاءَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe’amiyet ‘aleyhimu-l-enbâu yevme-iżin fehum lâ yetesâelûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Artık o gün bütün bilgi kapıları yüzlerine kapanacak, delilleri tükenecek, söyleyecek bir kelime bulamayacaklar. Birbirlerine de bir şey soramayacaklar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte o gün onlara bütün haberler körleşmiştir (delilleri tükenmiş, söyleyecek sözleri kalmamıştır); onlar birbirlerine de soramayacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün, haberlere karşı körleşirler, verilecek cevapları kalmaz; birbirlerine de soramazlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün onlara karşı bütün haberler kapanmıştır. Artık birbirlerine de soramazlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte o gün onlara bütün haberler kapkaranlık olmuştur; onlar birbirlerine de soramayacaklardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık o gün onlara bütün haberler kör olmuştur, o vakıt onlar artık birbirlerine de soruşmazlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık o gün onlara karşı haberler kör olmuşdur. Artık yekdiğerine de (bir şey) soramazlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte o gün haberler onlara körleşmiş (gizli kalmış)tır; artık onlar birbirlerine (de birşey) soramazlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık o gün, cevap vermek onlara kapanmıştır, birbirlerine de (verilecek cevabı veya beyan edilecek özrü) soramazlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık o gün haberler onlara karşı kör (hâfi) kesilmiş olacaktır. Onlar birbirine de soruşmazlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bütün bilgi kapıları o gün onlara kapanmıştır; birbirlerine birşey soramazlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then the (whole) story that Day will seem obscure to them (like light to the blind) and they will not be able (even) to question each other. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 66. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...