# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا كُنْتَ بِجَانِبِ الْغَرْبِيِّ اِذْ قَضَيْنَٓا اِلٰى مُوسَى الْاَمْرَ وَمَا كُنْتَ مِنَ الشَّاهِد۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ kunte bicânibi-lġarbiyyi iż kadaynâ ilâ mûsâ-l-emra vemâ kunte mine-şşâhidîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Biz Mûsâ’ya bu kitabı verdiğimizde sen o mukaddes vâdinin batı tarafında bulunmuyordun. Sen o zamanda olup bitenlere şâhit olanlardan da değildin! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Ey Muhammed!) Mûsâ’ya o emri verdiğimiz zaman sen (vadinin) batı tarafında değildin. (O olayı) görenlerden de değildin. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden değildin. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sen ise Musâya o emri kaza ettiğimiz sıra canibi garbîde değildin, o şâhidlerden de değildin |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Musâya o emri vahyetdiğimiz vakit (Habîbim) sen batı tarafında (haazır) değildin, görenlerden de değildin. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Hâlbuki Mûsâ'ya o emri vahyettiğimiz zaman, (sen, Tûr'un) batı tarafında değildin, (buna) şâhid olanlardan da değildin! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm), biz Mûsa'ya (Firavun'a gitmesine dair) o emri vahy ettiğimiz zaman sen Tûr dağının yakasında değildin (orada bulunmuyordun). Şahidlerden de değildin. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Mûsa'ya emri vahy ettiğimiz zaman sen (Tûr'un) batı tarafında değildin ve sen müşahede edenlerden de olmadın. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz Musa'ya emrimizi bildirirken sen vadinin batı tarafında değildin; orada olup bitenlere şahit olmadın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thou wast not on the Western side when We decreed the Commission to Moses, nor wast thou a witness (of those events). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 44. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Taha suresinin 25-28. ayetlerinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 25-28. Ayetleri Arapça: قَالَ رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ وَاح ...
Önceleri, mürekkeple yazılan yazılar silinmek istendiğinde, su ile yıkanırdı. KUR’AN AYETLERİNİN YIKANDIĞI SULAR Enes -radıyallâhu anh-, Hulefâ-i Râ ...
Taha Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Taha Suresi 7. Ayet Arapça: وَاِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَاِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَاَخْفٰى Taha Sur ...
Sahabe, Kur’ân’a her zaman hürmet gösterir, ona olan saygılarını değişik şekillerde gösterirlerdi. SAHABENİN KUR’AN’A OLAN SAYGISI Hazret-i Ömer ve ...
Kul hakları içinde en mühim olanı ana-baba hakkıdır. Allah ve Resûlü’ne itaatten sonra ana-babaya itaat gelir. Çünkü anne ve babalarımız varlık sebebi ...
Kadir gecesinin faziletinden bahseden, Kadir sûresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: BİN AYDAN HAYIRLI GECE! Kadir Suresi 3. Ayet Arapça: “لَيْلَةُ ا ...