# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَتْبَعْنَاهُمْ ف۪ي هٰذِهِ الدُّنْيَا لَعْنَةًۚ وَيَوْمَ الْقِيٰمَةِ هُمْ مِنَ الْمَقْبُوح۪ينَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Veetba’nâhum fî hâżihi-ddunyâ la’ne(ten)(s) veyevme-lkiyâmeti hum mine-lmekbûhîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu dünyada onların ardına lâneti taktık. Kıyâmet günü de Rabbin merhametinden büsbütün mahrum kalacak ve en çirkin suratlı kimseler olacaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu dünyada arkalarına lânet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu dünyada laneti ardlarına taktık; onlar kıyamet gününde de iğrenç kimselerden olacaklardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bu dünyada onları lânete uğrattık. Kıyamet gününde de onlar iğrenç kılınmış kimselerden olacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem kendilerine bu Dünyada arkalarından bir lâ'net yağdırmaktayız hem de Kıyamet günü bunlar pek menfurlardandırlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bununla beraber bu dünyâda biz onların arkalarına lâ'net de takdık. (Hele) kıyamet gününde onlar (suratları çirkinleşdirilen) çok menfur (adam) lordandır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve bu dünyada onların peşine bir lâ'net taktık. Kıyâmet günü ise onlar, çirkin kılınmış kimselerdendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem kendilerine, bu dünyada, arkalarından bir lânet yağdırmaktayız, hem de kıyamet gününde onlar yüzleri çirkin olanlardandırlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlara bu dünyada bir lânet tâbi kıldık, Kıyamet gününde ise onlar çok çirkin kimselerdendirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bu dünyada onların peşine bir lânet taktık. Kıyamet gününde ise onlar, iyice çirkinleşmiş hal alacaklardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | in this world We made a curse to follow them: And on the Day of Judgment they will be among the loathed (and despised). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 42. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...