# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَخَرَجَ مِنْهَا خَٓائِفًا يَتَرَقَّبُۘ قَالَ رَبِّ نَجِّن۪ي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Feḣarace minhâ ḣâ-ifen yeterakkab(u)(s) kâle rabbi neccinî mine-lkavmi-zzâlimîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden çıkıp gitti. Allah’a sığınmış, “Rabbim! Beni şu zâlimler gürûhunun elinden kurtar” diye yalvarıyordu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı. «Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar» dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa, korku içinde çevresini gözetleyerek oradan çıktı. "Rabbim! Beni zalim milletten kurtar" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ, korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden çıktı ve “Ey Rabbim! Beni bu zalim kavimden kurtar” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı. "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derhal oradan korku ile çıktı gözetiyordu, dedi: ya rabbi! kurtar beni bu zalim kavmden |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine (Musa) korkarak (ve etrafı) gözetleyerek oradan çıkdı. «Rabbim, dedi, beni o zaalimler güruhundan kurtar». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (Mûsâ) korkuya kapılan biri olarak (ve etrâfı) gözetleyerek oradan(şehirden) çıktı. “Rabbim! Beni bu zâlimler topluluğundan kurtar!” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa korkarak ve sağı solu gözetliyerek hemen şehirden çıktı; şöyle dedi: “- Ey Rabbim! Beni bu zalimler kavminden kurtar.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bunun üzerine (Hazreti Mûsa da) oradan korkar ve gözetir olarak çıktı. «Yarabbi! beni o zalimlerden olan kavimden necâta erdir» dedi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa şehirden korku içinde ve etrafı gözetleyerek çıktı. “Yâ Rabbi, beni zalimler güruhundan kurtar” diyordu. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He therefore got away therefrom, looking about, in a state of fear. He prayed "O my Lord! save me from people given to wrong-doing." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...