# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَفَتَحْنَٓا اَبْوَابَ السَّمَٓاءِ بِمَٓاءٍ مُنْهَمِرٍۘ | |
Türkçe Okunuşu * | Fefetahnâ ebvâbe-ssemâ-i bimâ-in munhemir(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz de nehirler gibi devamlı akan bir su ile göğün kapılarını açtık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz de derhal nehir gibi devamlı akan bir su ile göğün kapılarını açtık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz de bunun üzerine gök kapılarını boşanan sularla açtık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz de göğün kapılarını dökülürcesine yağan bir yağmurla açtık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz de boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunun üzerine Göğün kapılarını açtık dökülen bir su ile şakır şakır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine biz de şarıl şarıl dökülen bir suya gök kapılarını açdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bu yüzden (biz de) sağanak hâlinde boşanan bir su (bir yağmur) ile gök kapılarını açtık! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunun üzerine, biz de bardakdan boşanırcasına bir yağmur ile göğün kapılarını açtık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz de gök kapılarını bir çok su ile açtık (pek müthiş bir yağmur yağdırdık). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz de gök kapılarını açıp suyu boşalttık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So We opened the gates of heaven, with water pouring forth. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kamer Sûresi 11. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...