# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَرَاَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ اِلٰهَهُ هَوٰيهُۜ اَفَاَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَك۪يلًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Eraeyte meni-tteḣaże ilâhehu hevâhu efeente tekûnu ‘aleyhi vekîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Nefsinin kötü arzularını kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? Senin vazîfen sadece tebliğken, şimdi onun doğru yola gelip gelmemesinden sen mi sorumlu olacaksın? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hevesini kendine tanrı edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Gördünmü o ilâhını hevâsı ittihaz edeni? Artık ona sen mi vekîl olacaksın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gördün mü o hevâ (ve heves) ini Tanrı edinen kimseyi? Şimdi onun üzerine (Habibim) sen mi bekci olacaksın? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hevâsını (nefsânî arzularını) kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? O hâlde(vazîfen sâdece tebliğ iken) onun üzerine sen mi vekîl olacaksın? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm) gördün mü, o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona, sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Gördün mü o hevâsını mabut ittihaz edeni? Artık sen mi onun üzerine bir vekil olacaksın? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Heveslerini tanrı edinen kimseyi gördün mü? Yoksa sen mi ondan sorumlu bir vekil olacaksın? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Seest thou such a one as taketh for his god his own passion (or impulse)? Couldst thou be a disposer of affairs for him? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 43. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...