# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ حَسُنَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا | |
Türkçe Okunuşu * | Ḣâlidîne fîhâ(c) hasunet mustekarran vemukâmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hem de orada ebedî kalacaklardır. Orası ne güzel bir karargâh ve ne güzel bir yerleşim yeridir! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Orada ebedî kalacaklardır. Orası ne güzel bir yerleşme ve ikamet yeridir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Orada temellidirler. Orası ne güzel bir yer ve ne güzel duraktır! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Orada ebedî kalırlar. Orası ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Orada ebedî kalacaklar, orası ne güzel bir konak ve ne güzel bir makamdır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Orada ebedi kalacaklar, ne güzel makarr ne güzel makam |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Orada ebedî kalıcıdırlar onlar. O, ne güzel bir karargâhdır, (ne güzel) bir ikaametgâhdır! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (Orası) ne güzel bir karargâh ve (ne güzel) bir ikametgâh olmuştur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Orada ebedî kalacaklar; o ne güzel bir karargâh ne güzel bir makamdır!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Orada müebbet sûrette kalacaklardır. (Orası) Bir karargâh ve bir ikematgâh olmak üzere ne güzel olmuştur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve orada ebediyen kalırlar. Ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır orası! |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Dwelling therein;- how beautiful an abode and place of rest! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 76. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...