# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذ۪يرًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ erselnâke illâ mubeşşiran veneżîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Biz seni ancak bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz seni sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz, seni ancak bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Halbuki) biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Halbuki seni mahzâ bir mübeşşir ve nezîr olarak gönderdik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz seni (müminlerin) bir müjdeci (si), (kâfirlerin) bir korkutucu (su) olmakdan başka (bir sıfatla) göndermedik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Resûlüm!) Seni ancak bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak gönderdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Halbuki biz, seni ancak, müminlere bir müjdeci, kâfirlere bir korkutucu olarak gönderdik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz seni göndermedik, ancak bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak (gönderdik). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But thee We only sent to give glad tidings and admonition. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 56. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...