# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَهُمْ ف۪يهَا مَا يَشَٓاؤُ۫نَ خَالِد۪ينَۜ كَانَ عَلٰى رَبِّكَ وَعْدًا مَسْؤُ۫لًا | |
Türkçe Okunuşu * | Lehum fîhâ mâ yeşâûne ḣâlidîn(e)(c) kâne ‘alâ rabbike va’den mes-ûlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Orada arzu ettikleri her şey vardır ve onlar orada ebedî kalacaklardır. Bu, Rabbinin yerine getirmeyi üstlendiği ve gerçekten istenmeye değer bir va‘didir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlar için orada ebedî kalmak üzere diledikleri her şey vardır. İşte bu, Rabbinin üzerine (aldığı ve yerine getirilmesi) istenen bir vaaddir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Temelli kalacakları cennette diledikleri şeyleri bulurlar. Bu, Rabbinin yerine getirilmesi istenen bir vaadidir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ebedî olarak kalacakları orada onlar için diledikleri her şey vardır. Bu, Rabbinin uhdesine aldığı, (yerine getirilmesi) istenen bir va’didir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar için orada ne isterlerse var, hem orada ebedî kalacaklar. Çünkü bu Rabbinden yerine getirilmesi istenen bir vaaddir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onlar için orada ne isterlerse var, hem ebedî kalacakları, Rabbının uhdesinde bu «bir va'di mes'ul» bulunuyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Orada ne dilerlerse, kendileri de muhalled olarak, onların. Bu, Rabbinin üzerinde (incâzı) istenen (beklenen) bir va'ddir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Orada, ebediyen kalıcı kimseler olarak kendileri için ne dilerlerse vardır. (Bu,)Rabbinin üzerinde, (yerine getirilmesi) istenen bir va'ddir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Orada, onlar için, ne isterlerse var, hem ebedî olarak kalacaklar orada. Bu, Rabbinin üzerine, yerine getirilmesi istenen gerçekleşmiş bir vaaddir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar için orada ebedî kalacaklar oldukları halde diledikleri her şey vardır. Bu, Rabbinin deruhte buyurmuş olduğu matlup bir vaad olmuştur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Orada sonsuza kadar onlara istedikleri herşey vardır. Bu, Rabbinden istenecek bir vaaddir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "For them there will be therein all that they wish for: they will dwell (there) for aye: A promise to be prayed for from thy Lord." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...