# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَصْحَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مُسْتَقَرًّا وَاَحْسَنُ مَق۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Ashâbu-lcenneti yevme-iżin ḣayrun mustekarran veahsenu mekîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Cennetin yârân ve yoldaşları ise o gün kalınacak yerlerin en iyisinde, dinlenme yerlerinin en güzelinde olacaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün cennetliklerin kalacakları yer çok huzurlu ve dinlenecekleri yer pek güzeldir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün, cennetliklerin kalacağı yer çok iyi, dinlenecekleri yer çok güzeldir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün cennetliklerin kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer daha güzeldir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün cennetliklerin kalacakları yer çok iyi, dinlenecekleri yer pek güzeldir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Eshabı Cennettir ki o gün eğlendiği yer hayırlı, dinlediği yer pek güzeldir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O gün cennet yaranının eğlenib duracakları yer çok hayırlı, dinlenecekleri yer çok güzeldir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün Cennet ehli, kalacak yer i'tibâriyle en iyi ve istirâhat edecek yer cihetiyle de en güzel olan(lar)dır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün (kıyamette) cennet ehlinin duracakları yer çok hayırlı ve dinlenip barınacakları yer çok güzeldir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O günde cennet ehli, karargâh itibariyle hayırlıdır, istirahatgâhca da daha güzeldir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Cennet ahalisi ise o gün daha hayırlı bir karar yerinde, daha güzel bir istirahat mevkiindedir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The Companions of the Garden will be well, that Day, in their abode, and have the fairest of places for repose. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...