# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَۗ اِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًاۗ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne yekûlûne rabbenâ-srif ‘annâ ‘ażâbe cehennem(e)(s) inne ‘ażâbehâ kâne ġarâmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şöyle niyâz ederler: “Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır. Doğrusu onun azabı bitip tükenmez, pek korkunç ve tahammülü zor bir azaptır.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 65,66. Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, şöyle diyenlerdir: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar ki, şöyle derler: Cehennem azabını üzerimizden sav! Doğrusu onun azabı geçici bir şey değildir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onlar ki ya rabbenâ, derler, sav bizlerden Cehennem azâbını,cidden onun azâbı belâyi mübremdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar ki: «Ey Rabbimiz, derler, bizden cehennem azabını sav. Gerçek onun azâbı daimî bir helâledir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onlar ki: “Rabbimiz! Cehennem azâbını bizden uzaklaştır! Çünki onun azâbı devamlıdır” derler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar ki, şöyle derler: “- Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını sav, muhakkak ki onun azabı devamlı bir helâktır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar ki: «Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını defet!» derler. Şüphe yok ki, O'nun azabı, bertaraf olmayan bir hüsrândır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar “Rabbimiz, Cehennem azabını bizden uzak tut,” derler. “Çünkü onun azabı, kurtuluşu olmayan bir azaptır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who say, "Our Lord! avert from us the Wrath of Hell, for its Wrath is indeed an affliction grievous,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 65. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...