# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنْ كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ اٰلِهَتِنَا لَوْلَٓا اَنْ صَبَرْنَا عَلَيْهَاۜ وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ح۪ينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ اَضَلُّ سَب۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | İn kâde leyudillunâ ‘an âlihetinâ levlâ en sabernâ ‘aleyhâ(c) vesevfe ya’lemûne hîne yeravne-l’ażâbe men edallu sebîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Eğer ilâhlarımıza tapınmakta diretip sebât etmeseydik, neredeyse bizi onlardan koparıp uzaklaştıracaktı” diyorlardı. Ama onlar, azabı gördükleri zaman, yoldan bütünüyle sapanın kim olduğunu bilecekler! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Şayet tanrılarımıza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten bizi neredeyse tanrılarımızdan saptıracaktı» diyorlar. Azabı gördükleri zaman, asıl kimin yolunun sapık olduğunu bilecekler! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Tanrılarımız üzerinde direnmeseydik, doğrusu neredeyse bizi onlardan uzaklaştıracaktı" derler. Azabı gördükleri zaman, kimin yolunun sapık olduğunu bileceklerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 41,42. Onlar seni görünce ancak eğlenceye alırlar. “Allah’ın peygamber olarak gönderdiği adam bu mu? Biz, ilâhlarımıza sımsıkı sarılmasaydık neredeyse bizi ilâhlarımızdan uzaklaştıracaktı” (derler.) Onlar yakında azabı gördükleri zaman, yolca kimin daha sapık olduğunu görecekler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Şayet tanrılarımıza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten de bizi neredeyse tanrılarımızdan saptıracaktı" diyorlar. Azabı gördükleri zaman, kimin yolunun sapık olduğunu bilecekler! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sahih be! Az kaldı bizi ma'budlarımdan sapıtacaktı, eğer üzerlerine sebat etmesekti! diyorlar, fakat ileride bilecekler, azâbı görecekleri gün: kimmiş o yolu daha sapık olan? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Şöyle derler): «Hakıykat, eğer üzerlerine (düşüb) sebat göstermeseydik bizi az kaldı Tanrılarımızdan sapdıracakdı o». Onlar azâbı görecekleri vakit kim yolca daha sapıkdır, yakında bilecekler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Eğer (onlara tapmakta) üzerlerine sebât etmeseydik, nerede ise bizi ilâhlarımızdan saptıracaktı!” (derler.) Fakat azâbı gördükleri zaman, yolca daha sapıkolanın kim olduğunu ileride bilecekler! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Senin için diyorlar ki) “- Az kalsın bizi, putlarımıza ibadet etmekten çevirecekti, eğer üzerlerine sebat (la ibadet) etmeseydik...” Fakat, ileride azabı görecekleri gün, yolca daha sapık kimdir, bilecekler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Az kaldı ki bizi mabutlarımızan sapıtıversin, eğer biz onun üzerine sabreder olmasa idik,» (diyorlar). Ve yakında azabı gördükleri zaman yolca kimin daha sapık olduğunu bileceklerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Sebat etmeseydik, neredeyse bizi tanrılarımızdan saptıracaktı.” Fakat azabı gördüklerinde, yoldan sapanın kim olduğunu öğrenecekler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "He indeed would well-nigh have misled us from our gods, had it not been that we were constant to them!" - Soon will they know, when they see the Penalty, who it is that is most misled in Path! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 42. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...