# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ اِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هٰذَا الْقُرْاٰنَ مَهْجُورًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vekâle-rrasûlu yâ rabbi inne kavmî-tteḣażû hâżâ-lkur-âne mehcûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Peygamber: “Rabbim! Şüphesiz kavmim bu Kur’an’ı ihmal edip büsbütün terk ettiler” dedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Peygamber: "Ey Rabbim! Doğrusu milletim bu Kuran'ı terketmişti" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Peygamber, “Ey Rabbim! Kavmim şu Kur’an’ı terk edilmiş bir şey hâline getirdi” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Peygamber dedi ki: "Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'ân'ı terkedilmiş (bir şey yerinde) tuttular." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Peygamber de «yarab, kavmim bu Kur'anı mehcur tuttular» demekte |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Peygamber dedi ki «Ey Rabbim, kavmim hakıykat şu Kur'ânı metruk (bir şey) edindiler». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Peygamber: “Ey Rabbim! Doğrusu kavmim bu Kur'ân'ı (ortada) terk edilmiş (birşey) saydılar” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Peygamber de (o gün şöyle) demekte: “- Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'ân'ı metrûk bıraktılar (ondan yüz çevirdiler). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Peygamber dedi ki: «Yarabbi! Şüphe yok benim kavmim bu Kur'an'ı metrûk ittihaz ettiler.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Peygamber “Yâ Rabbi,” dedi. “Kavmim bu Kur'ân'ı terk etti.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then the Messenger will say: "O my Lord! Truly my people took this Qur´an for just foolish nonsense." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 30. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...