# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ اٰتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَا مَعَهُٓ اَخَاهُ هٰرُونَ وَز۪يرًاۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad âteynâ mûsâ-lkitâbe vece’alnâ me’ahu eḣâhu hârûne vezîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gerçek şu ki, biz Mûsâ’ya kitabı verdik, kardeşi Hârûn’u da beraberinde yardımcı kıldık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki Musa'ya Kitap verdik, kardeşi Harun'u da kendisine vezir yaptık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, Biz, Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ve kardeşi Hârûn’u da ona yardımcı kıldık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki Musa'ya kitap verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Celâlim hakkı için Musâya o kitabı verdik, biraderi Harûnu da maıyyetinde vezir yaptık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun biz Musâya o kitabı verdik. Biraderi Hârunu da maiyyetine vezîr yapdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Celâlim hakkı için, Mûsâ'ya Kitâb'ı verdik; kardeşi Hârûn'u da berâberinde yardımcı yaptık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten Mûsa'ya o kitabı (Tevrat'ı) verdik ve ona kardeşi Harûn'u beraberinde vezir (yardımcı) yaptık. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve celâlim hakkı için Mûsa'ya kitabı verdik ve O'nun maiyetinde kardeşi Harun'u vezir kıldık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz Musa'ya da kitap vermiş, kardeşi Harun'u ise ona yardımcı yapmıştık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Before this,) We sent Moses The Book, and appointed his brother Aaron with him as Minister; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 35. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...
Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...
Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...