# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَدِمْنَٓا اِلٰى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَٓاءً مَنْثُورًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vekadimnâ ilâ mâ ‘amilû min ‘amelin fece’alnâhu hebâen menśûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Çünkü biz o gün onların yaptıkları bütün amellerin üzerine varıp, hepsini toz duman edeceğiz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onların yaptıkları her bir (iyi) işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz (değersiz kılarız). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yaptıkları her işi ele alır, onu toz duman ederiz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onların yaptıkları bütün amellerine yöneldik ve onları dağılmış zerreciklere çevirdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların yaptıkları her bir iyi işi dikkate alırız, fakat onu saçılmış zerreler haline getiririz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem varmışızdır da her ne amel işledilerse onu bir hebâi mensûre çevirmişizdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz onların herhangi bir amel (ve hareket) yapdılarsa (hepsinin) önüne geçdik de bunları saçılmış (ve hiçbir değeri olmayan) zerreler yapdık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O vakit artık) her ne amel işlemişlerse ele almışız da, onu (etrâfa) yayılmış toz zerreleri hâline getirmişizdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem biz, onlar (hayır diye dünyada) ne amel işledilerse, onu kasd edib saçılmış zerre haline getirmişizdir, (artık hiç bir kıymeti kalmamıştır). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlar amelden ne işlemiş bulundular ise, o güne geçtik de onu bir saçılmış ince zerreler kıldık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra onların yaptıkları ne iş varsa hepsini alır, toz edip savururuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We shall turn to whatever deeds they did (in this life), and We shall make such deeds as floating dust scattered about. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 23. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...