# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا ف۪ي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذ۪يرًاۘ | |
Türkçe Okunuşu * | Velev şi/nâ lebe’aśnâ fî kulli karyetin neżîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz dileseydik her şehre elbette Allah’ın azabıyla uyarıcı bir peygamber gönderirdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Habibim!) Şayet dileseydik elbette her köye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dilese idik elbet her köyde bir nezîr gönderiridik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer dileseydik muhakkak ki her kasabaya (fenalıkların aakıbetinden) korkutucu birer (peygamber) gönderirdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki dileseydik, elbette her şehre (âkıbetlerinden haber veren) bir korkutucu(peygamber) gönderirdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer dileseydik, her memleket halkına bir peygamber gönderirdik (ve böylece senin yükünü hafifletirdik). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve eğer dilemiş olsa idik elbette her karyeye de bir korkutucu gönderirdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Dileseydik, Biz her beldeye bir uyarıcı gönderirdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Had it been Our Will, We could have sent a warner to every centre of population. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Furkan Sûresi 51. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...